canlı kalkan

• bir balıkçı nidası,
  
  - canlı kalkaaaaaaağnn.. kalkan'a gel... haydiii
  
  şeklinde kullanılır çoğu kez.
• abd ve müttefiklerinin planladıkları ırak saldırısına karşı çıkan değişik milletlerden insanların savaş durumunda bölgeye giderek yerine getirecekleri insani görev...
• geçen gün nil demirkazık isimli asortik şahıs, kendi tasarımladığı savaşa hayır kampanyası çerçevesinde gittiği ırak konsolosluğunun kapısında, kendisine 'savaşı önlemek için canlı kalkan olmayı düşünür müsünüz?' diye soran ve bu sayede ondan kurtulmayı umit ettiği bariz olan tv muhabirinin sorusuna 'evet, evet, tabi, şu anda ne olduğunu tam bilmiyorum, ama olurum neden olmasın' şeklinde yanıt vermiştir.
• canlı kalkanlar hakkında bir radyo programı dinleyip, üzerine yolda yürürken vitrinine "savaşa hayır" yazıları asan yurdum esnafını görünce; bu yer, bu gök kana doydu, bu çağda artık çok şükür ki az da olsa, erk sahibi, kanla beslenen savaşseverlerin karşısına dikilen, medeniyet denen şeyi özümsemiş ve nerde nasıl bir duruşu olduğunun bilincinde insanlar, güzel insanlar var diye ben fakiri düşündürüp, faydasız olduğunu aklımın bilmesine rağmen yüreğime faydalı gelen olay.
• sanki bunu baska yerede yazdim netekim bodyguard larin yaptigi bir olgudurda koruduklari kisilerin onunde canli kalkan olurlar icabinda
• (bkz: canli sensin kalkan da sana girsin)
• (bkz: kenneth nicholas okeefe)
• diyanet işleri başkanlığının da sonunda ölüm olmadığı sürece onayladığı olay. yani saddamın sarayına kalkan olmicaksınız.
• (bkz: iraka gitmek istiyorum)
• esas duruşta dikilmek, eylem sanmak, çaresizlik?
  o insanlar gerizekalıların bile anlayabileceği ve sivil hareketin yapabileceği en üst noktada bir karşı duruşta bulunmaktadırlar. bunu yaparkende kimseden en ufak bir menfaatleri olmadan, tamamen savaşı durdurma çabası içinde -ki yüksek bir katılımla bu mümkündür- kendilerinin ölümünün savaşta ölecek olan sivillerin ölümlerinden farksız olduğunu düşünerek ırak'a gitmişlerdir. geride kendi ailelerini bırakarak, insanlık onuru adına, cesurca hareket etmişlerdir.
  esas duruşta dikilmek, eylem sanmak, çaresizlik ha?
  bravo.